bursa ürolog

PROSTAT HASTALIKLARI

Prostat sadece erkeklerde bulunan, mesanenin (idrar torbası) hemen altında yer alan, yaklaşık 20 gr ağırlığında kestane boyutunda ve şeklinde bir organdır. Görevi erkekten atılan spermlerin (meni) içinde bulunduğu sıvıyı salgılamak, depolamak ve döllenmeyi kolaylaştırmaktır. Prostatın tam ortasından idrar yolu geçmektedir .
Erkeklerin yaşam kalitesini en fazla etkileyen sağlık sorunlarının başında prostat hastalıkları gelmektedir. Prostatın başlıca enfeksiyonu, iyi huylu büyümesi ve kanseri olmak üzere üç tip hastalığı vardır. İltihapları daha çok genç ve orta yaşlı erkeklerde görülürken, iyi huylu büyümeler ve kanserler orta yaş üzeri ve ileri yaşlarda ortaya çıkar.
PROSTAT İLTİHABI

 

Prostat dokusuna komşuluk veya kan yoluyla gelen bakteriler tarafından oluşturulur. Bazen mikrobik olmayan iltihaplar da söz konusudur. Özellikle genç erkeklerde belirtileri benzer olduğundan yanlışlıkla prostat büyümesi zannedilir. Olayın ilk akut döneminde idrar yapamama veya zor yapma, sık idrara çıkma, halsizlik, yorgunluk, ateşlenme, apış arasında ağrı, bazen bir iki damla kan meydana gelir. Prostatın makattan dikkatli muayenesi ve yapılan idrar ve röntgen tahlilleriyle tanı konur. Tedavide yatak istirahati, uygun antibiyotik, ağrı kesici, serum verilir.
Prostat iltihabı iyi tedavi edilmezse kronikleşebilir, müzminleşebilir. Bu durumda tedavisi daha zordur.
Prostat iltihabından korunmak için önlem olarak soğukta kalmamak, yazın ıslak mayoyla dolaşmamak, düzenli aralıklarla prostat salgısını boşaltmak, kabız kalmamak, sürekli makat üzerine oturmamak gerekir.
Toplumda kalp veya şeker hastalığı kadar yaygın olup her yüz hastanın dokuzunda görülmektedir. Kronik prostatit hastaların yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır. Hastalarda idrar yollarında tıkanıklık, ateş, kas ağrıları, azalmış cinsel istek ve sertleşme sorunu , ağrılı meni gelmesi, bel, penis, göbek altı ve makat civarında ağrılar gibi değişik belirtiler ortaya çıkar
Hastaların %95’i hekime başvurduğunda daha önceden bir çok hastane ve doktor gezmiş olup çoğu uzun süreli antibiyotik kullanmıştır. Hastaların çoğunda sebep bilinmemektedir bu yüzden de tedavisi güçtür. Bu nedenle de birçok hastaya şikayetlere yönelik antibiyotik, ödem ve enflamasyon giderici, prostat kaslarını gevşetici, düzenli prostat masajı gibi değişik tedaviler uygulanmaktadır. Tedavide kullanılan antibiyotiklerden bazıları prostata geçebilmektedir ve uzun süreli vermek gerekir. Tedavi etkili olmazsa destek tedavisi denilen biyofeedback, gevşeme egzersizleri, bisiklete binme, yumuşak yere oturma, psikoterapi gibi çeşitli seçenekler denenir. Şikayeti geçmeyen hastalarda prostat içine değişik ilaçlar verilmesi veya hipertermi yöntemi uygulanabilir.
Son yıllarda tedavide düşük yoğunluklu vücut dışından şok dalga tedavisi giderek artan oranda uygulanmaktadır. Bu nedenle, prostatta kronik enfekte dokular ses dalgaları ile kırılıp bozulmakta, yeni kan damarları oluşturarak ve kan akımında artışı sağlayarak prostat içerisinde yeni dokular oluşturulmaktadır. Böylece verilen ilaçların dokuya nüfuz etmesi sağlanmakta ve tedavide başarı artmaktadır.
Kronik prostat sorunu için klasik tedavilerden fayda görmeyen hastalar için ideal yöntemdir. Kronik prostatit sorunu olan hastalarda şok dalga tedavi yöntemine ek olarak, aşırı acılı ekşili yiyeceklerden kaçınma, soğuktan korunma, kabız kalmama ve düzenli ilişki ile prostat salgısının meni ile birlikte dışarı atılması da önemlidir.
PROSTATIN İYİ HUYLU BÜYÜMESİ
Prostat bezinde büyüme 30 yaşlarında başlar ve yaşla birlikte giderek büyür ama her büyüyen prostat şikayete yol açmayabilir. 60 yaşından sonra erkeklerin %65’inde iyi huylu prostat büyümesi görülür. Bu durum yeterli süre yaşadıklarında tüm erkeklerde iyi huylu prostat büyümesi gelişeceğini göstermektedir. Yani prostat büyümesi erkekler için kaçınılmaz bir sondur. Bununla birlikte 80 yaşına gelindiğinde bu hastaların sadece üçte biri ameliyat geçirmektedir.
Prostat bezinin büyümesinin nedeni hormonlar, büyüme faktörleri ve irsiyettir. Prostat kanseri ile karıştırılmamalıdır ama her ikisi %15 oranında birlikte görülebilir.
Sık sık idrara gitme, gece idrara kalkma, kesik kesik, damla damla idrar yapma, idrar kesesini tam boşaltamama hissi, idrar tutmada güçlük, idrar akış gücünde azalma, idrar yapmaya başlarken zorlanma gibi şikayetler prostat büyümesini akla getirmelidir. Belirtiler yıllar içinde yavaş yavaş geliştiğinden, ciddi tıkanıklığı olan hastalar bile bazen bu durumu normal olarak kabul edebilirler, yani duruma adapte olurlar.
Hastanın şikayetleri sorgulanır, tam bir muayene yapılır. Muayenenin en önemli kısmını prostat direkt gözlenemediği için parmakla muayene teşkil eder. Parmakla makattan muayene ile prostat büyüklüğü, kanser teşhisi gibi başka bir şekilde öğrenilemeyen çok değerli bilgiler elde edilir. Ayrıca idrar, kan analizleri, ultrasonografi, idrar akım hızının ölçülmesi gibi tetkiklerle tam bir değerlendirme yapılır.
TEDAVİ
İyi huylu prostat büyümesinde şikayetleri arttıran durumlardan kaçınmak hastaları rahatlatır. Kabız kalmamak, alkol, aşırı acı, ekşi, baharatlı yiyecekler gibi prostatın kanlanmasını ve şişmesini artıran içecek ve yiyeceklerden kaçınmak, uzun süre makat üzerine oturmamak, soğukta kalmamak alınacak önlemlerdendir.
Tedavi öncesinde prostat bezinde kanser olup olmadığı araştırılmalıdır. İyi huylu prostat büyümeleri her ne kadar ilerleyici bir hastalık olsa da yan etkileri çıkmadıkça ameliyat edilmez.
Hastanın şikayetleri hafif derecede ve herhangi bir komplikasyon gelişmemişse takip veya ilaç tedavisi yapılabilir. Tedavide kullanılan ilaçlar prostatı küçülten ve idrar yapmayı kolaylaştıran ilaçlar olmak üzere iki gruptur.
Fakat ilaçlarla şikayetleri rahatlamayan, idrar yapamaz hale gelen, sık idrar yolu iltihabına veya ciddi kanamalara yol açan, böbrekleri bozarak hastayı üremiye sokan hallerde ameliyat önerilmektedir.
Ameliyatlar kapalı (endoskopik) veya açık yöntemle yapılmaktadır. Endoskopik ameliyatlar, idrar kanalından özel aletlerle girilerek prostat dokusunun değişik enerji kaynakları yardımı ile kesilerek ya da buharlaştırılarak uzaklaştırılmasıdır. Endoskopik ameliyatların bugün için “altın standardı” transüretral rezeksiyon (TUR) adı verilen ve özel bir alet ve koter yardımı ile prostatın ufak parçacıklar (yongalar) halinde kesilip çıkartılması ameliyatıdır.
Prostatın çok büyük olduğu veya hastaya pozisyon verilemediği durumlarda açık ameliyat yapılmaktadır. Son günlerde büyük prostatlarda HOLEP yöntemi ile prostat lazerle büyük parçalar halinde kesilip mesaneye atılmakta ve parçalanarak dışarı alınmaktadır.
Genel anestezi alması sakıncalı görülen hastalarda, aşırı kanama eğilimi olanlarda ve küçük prostatlarda lazer yöntemiyle ameliyatlar da tercih edilebilir. Lazer enerjisi sağlayan bir alet kullanılarak, prostat kapalı yoldan buharlaştırılmaktadır. Dikkatli bir hasta seçimi ile, değişik yöntemler hemen hemen aynı etkinlikte kullanılabilir. Lazer enerjisinin en önemli avantajı; ameliyat sırasında kanama miktarının düşük ve hastanın kateterli kalma süresinin daha kısa olmasıdır. Bu nedenle, kanamaya eğilim oluşturan ilaçları mutlaka kullanması gereken (Aspirin veya coumadin gibi) ya da bu eğilimi artıran hastalığı olan (hemofili gibi) hastalarda önemli bir avantaj sağlayabilir.
Ameliyat olamayan, yaşlı, düşkün veya narkoz alamayan hastalarda prostatın yapmış olduğu tıkanıklığı gidermeye yönelik balonla genişletme, hipertermi veya stent koyma gibi yöntemler de uygulanabilir.
Bu ameliyatların erkek cinselliğine herhangi bir yan etkisi olmayıp sadece %50-90 oranında meninin dışarı atılması engellenmektedir.
PROSTAT KANSERİ
Dünyada erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Yaşlı erkeklerin hastalığıdır. Yaş ilerledikçe sıklığı artar.
Prostat kanserli hastaların çoğu kanseri ile yaşamakta daha çok kalp damar hastalıklarına bağlı ölmektedir. Bir çok prostat kanseri hasta için hiç belirti vermeyen ve önemsiz olmakla birlikte diğer grup hastalarda çok geç tespit edilirse veya tedavi edilmezse önemli ölçüde tıbbı sorunlara ve ölüme yol açabilmektedir. Bu yüzden erken tanısı önem kazanmaktadır. Ailede pozitif prostat kanseri öyküsü olan kişilerde risk artar. Prostat kanseri riskini yağlı beslenme, kırmızı et, hayvansal yağ alımı arttırırken balık tüketiminin artışı riski azaltmaktadır. Sağlıklı bir yaşam tarzı (sigara içmemek, domates ve balıktan zengin diyet,
sağlıklı kiloyu korumak, düzenli fizik aktivitede bulunmak) kanserden ölüm riskini azaltmaktadır. Düzenli ve sık cinsel ilişkide bulunmak prostat kanser riskini azaltmaktadır.
Hiçbir şikayeti olmasa da akrabalarında prostat kanseri olanlar 40, diğerleri 50 yaşından sonra yılda bir kez ürolojik muayeneden geçmeli ve kanda tümör göstergesi olan PSA’ya bakılmalıdır.
Erken teşhis edilen prostat kanseri kesinlikle tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Erken dönemde yakalanan prostat kanserini radikal prostatektomi adı verilen özel bir prostat ameliyatı yöntemi ile tüm prostatı çıkartarak veya hormon ve ışın tedavisi ile tedavi etmek mümkündür. Erken evre prostat kanserlerinde kanserli bölgenin dondurulması işlemi uygulanmaktadır. Son yıllarda yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason, interstisyel lazer tedavisi, fotodinamik tedavi gibi yeni yöntemler de denenmektedir.
Prostat kanseri sadece lokal yani bölgesel olarak yayılmakla kalmaz, kanser hücreleri lenfatik damarlar ve kan damarları ile vücuda dağılarak uzak organlara da yerleşirler. Bu durumda hormon tedavileri, radyoterapi, ağrı kesiciler ile belli bir süre hastalarda rahatlama sağlanabilmektedir.
WeCreativez WhatsApp Support
Sormak istediğiniz her konuda bize danışabilirsiniz... Asistan Yavuz Savaş
👋 Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim ? Asistan Yavuz Savaş
Call Now Button