Genetik faktörler, uyanma bozuklukları, hormonal ve mesane ile ilgili faktörler gece altına kaçırmaya neden olabilir. Vakaların büyük çoğunluğunda altta yatan bir hastalık yoktur. İşeme bozukluğu, şeker hastalığı, guatr, üretra tıkanıklığı gibi hastalıklarda da görülebilir. Aile öyküsü olanlarda görülme sıklığı daha fazladır.
Altını ıslatan bazı çocukların uykusu derindir, ancak altını ıslatınca uyanabilirler. Yaş ilerledikçe sinir sistemi olgunlaştığında bu durum kendiliğinden düzelir. Gece mesane kapasitesi azalması da söz konusudur. Bu çocukların 3’de 1’ inde ani mesane kasılmaları saptanmıştır. Yatmadan önce fazla sıvı alınması bu durumu tetikleyebilir.
Bu hastaların ilk değerlendirilmesinde altta yatan bir neden olup olmadığı araştırılmalıdır. Çocukların en az iki gün süreyle idrar yapma sıklığı , miktarı varsa kaçırma zamanları not edilmelidir. Çeşitli sorgulamalarla ruhsal durum değerlendirilmelidir. Fizik muayenede sinir sistemi hastalıklarının bulgularına bakılır.
Yapılması gereken tek laboratuvar incelemesi tam idrar tahlilidir. İdrarda protein veya şeker atılımı ve enfeksiyon varlığı değerlendirilir.Eğer gündüzleri de altına kaçırma varsa işeme testi, ultrasonografik değerlendirme, işeme sonrası geride idrar kalıp kalmadığı gibi daha ileri tetkikler yapılır. Sinir sistemi ile ilgili bulgu varsa ileri radyolojik tetkikler yapılır.
Çocuğa ve aileye problemin anlatılması ve ayrıntılı bilgi verilmesi tedavinin başarısında önemlidir. Her yıl %15 vakanın kendiliğinden düzelebileceği sinir sistemi olgunlaştıkça kaybolacağı anlatılmalıdır. Hem aile hem de çocuk tedavinin bir parçasıdır. 5 yaşından önce tedaviye başlanmaz. Beslenme alışkanlıkları gözden geçirilmeli günlük sıvı alımı 30 ml/kg/gün olacak şekilde ayarlanmalıdır. Akşamları yatmadan 2 saat önce aşırı sıvı alımı mümkün olduğunca kısıtlanmalıdır. Akşam yemeğinden sonra ve yatmadan önce çay, kahve, kola, gazlı içecekler, tuzlu gıdalar ve kalsiyum ağırlıklı gıdalar alımından kaçınılmalıdır. Kabızlık önlenmelidir. Fizik egzersiz önerilmeli uzun süre hareketsiz kalmaktan sakınılmalıdır. Evde ve okulda 2-3 saatte bir düzenli tuvalete gidilmesi ve idrar yapması sağlanmalıdır. Yatmadan önce mutlaka işeme ile idrar torbası boşaltılmalıdır. Yattıktan 2 saat sonra uyandırılarak idrar yapması sağlanmalıdır. Gece tuvalate kolay ulaşması sağlanmalıdır, gerekirse koridor ışığı açık bırakılmalıdır. Altına bez bağlamaktan kaçınılmalıdır. Altına kaçırdıktan sonra tyemizlenmesinde çarşafların değiştirilmesinde çocuğun aktif katılımı sağlanmalıdır. Ailenin ceza vermesi engellenmelidir. Çocuğun ıslak ve kuru kaldığı geceleri işaretlemesi söylenmelidir.
Destekleyici tedavi tek başına yeterli olmaz. Gece çok idrar çıkaran çocuklarda ağızdan ilaç tedavisi, uyanma güçlüğü olanlarda alarm cihazı, mesane kapasitesi düşük ani sıkıştırma hissi olanlarda ağızdan ilaç tedavisi önerilmelidir. Alarm tedavisi özellikle uyanma güçlüğü çeken çocuklarda en etkili tedavi yöntemidir. Çocuk idrar kaçırdığı anda alarm çalarak çocuğun uyanması sağlanır. Tedavide ilk seçenek olabilir. Başarısı %75 lere kadar çıkmaktadır. Aile ve çocuğun motive olması şarttır. Her alarm çaldığında çocuk tuvalete götürülmelidir, uzun süreli bir tedavidir, ailenin yardımı gerekir. En az 6-8 hafta uygulanmalı cevap alınırsa 3-5 ay devam edilmelidir. Uygulaması zor ve özveri gerektiren bir tedavi yöntemidir. En önemli başarısızlık nedeni ailenin uyum sağlayamamasıdır.
Desmopressin ilacı gece idrar çıkışını beyinden azaltarak etki eder. Gece çok idrar çıkaran çocuklar bu tedaviye en iyi cevabı verirler. Etkinliği %60-70 arasındadır. Klinik uygulaması kolay ve hızlı etkilidir. Ağızda dil altında hemen eriyen formu vardır. Yatmadan 1 saat önce alınmalıdır. Maliyeti düşürmek için etkin en düşük doz uygulanmalıdır. İlaç kesilince genelde nükseder. İnatçı vakalarda alarm cihazı ile birlikte kullanılmalıdır.
Ani idrara gitme hissi sıkıştırma kaçırma olanlarda antikolinerjik ilaç kullanılır.
Trisiklik antidepresanlar yan etkilerinden dolayı sadece seçilmiş dikkat bozukluğu olan vakalarda kullanılmalıdır.
Hasta 2-4 hafta sonra kontrole çağrılmalı, çocuğun ve ailenin uyumu gözden geçirilmelidir.