İDRARIN MESANEDEN BÖBREĞE KAÇMASI (VEZİKOÜRETERAL REFLÜ)
Normalde idrar böbrekten üreter denilen ince uzun bir boru vasıtasıyla mesaneye (idrar kesesine) akar. Bu akış tek yönlüdür, mesanede dolan idrar, üreterin sonundaki mesaneye girişte bulunan kapak mekanizması sayesinde böbreğe geri kaçmaz (Şekil 1). Bu kapak mekanizmasında yetersizlik olduğunda idrar kaçar ve enfeksiyon ihtimali artar.
Şekil 1 : Böbrekten ince bir boru aracılığıyla (üreter) mesaneye idrar dolmasının şematik görünümü.
Bu hastalıkta genetik bir yatkınlık olup, normalde görülme sıklığı %1 iken hastaların kardeşleri arasında bu oran %27’lere çıkmaktadır. Bilinen reflü hastalarının kardeşlerinde tarama yapılması önerilmektedir.
Doğuştan kapaktaki anatomik yetersizlikte görülür. Ayrıca kötü mesane ortamının kapağı bozması ile sonradan da gelişebilir.
İdrarın böbreğe kaçması ile toplayıcı sistem ileri derecede şişer ve böbrek fonksiyonu bozulur (Şekil 2).
Şekil 2 : Mesaneye verilen opak maddenin böbreğe kaçması ile değişik derecelerde şişen idrar toplayıcı sisteminin görüntülenmesi.
Eğer mesanede enfeksiyon varsa bu idrar kaçışı (reflü) ile böbreğe taşınabilir. İlk kez ateşli idrar yolu enfeksiyonu olan çocukların yaklaşık %40’ında bu kaçış bulunmaktadır.
Yenidoğan döneminde idrar yolu enfeksiyonu ateş, halsizlik, gelişme geriliği, kusma, ishal gibi değişik belirtilerle ortaya çıkabilir. Daha büyük çocuklarda üşüme, yüksek ateş, yan ağrısı, bulantı kusma, idrarda yanma ve kan gelmesi, ani idrar yapma ihtiyacı veya idrar kaçırma gibi şikayetler olabilir.
Laboratuvar olarak idrar tahlili yapılmalı, tahlilde protein atılımı açısından izlenmelidir. Genelde ileri derecede böbrek hasarı olmadıkça serum kreatinin düzeyleri normal kalır.
Görüntüleme yöntemi olarak başlangıçta ultrasonografi yapılır. En iyi tanı koyma yöntemi ince bir sonda ile mesaneye opaklı serum verilerek işeme basıncı ile böbreğe kaçağın radyolojik olarak görüntülenmesidir. Kaçağın derecesine göre 1’den 5’e kadar derecelendirilir (Şekil 3).
Şekil 3 : Kapak mekanizması bozulmasına bağlı böbreğe geri kaçan idrarın değişik derecelerde şişmeye yol açmasının şematik görünümü.
Tedavide tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının, hipertansiyonun ve böbrek hasarlanmasının önlenmesi hedeflenir. Enfeksiyon antimikrobial ilaçlarla tedavi edilmeli takiben uzun süreli koruyucu tedavi planlanmalıdır. İlaçlı opaklı çekilen filmler 12-18 ayda bir tekrarlanmalı, böbrek ultrasonografisi ile hasar araştırılmalıdır.
Tıbbı tedavinin başarısız olduğu durumlarda doğuştan hasarlı bölgenin cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi yapılır. Son yıllarda endoskopik yöntemle bir iğne aracılığıyla hacim kaplayıcı biyolojik materyaller de kullanılmaktadır (Şekil 4).
Şekil 4 : İdrar deliğinden girilen ince bir iğne yardımıyla hacim kaplayıcı biyolojik materyalin üreter ağzına enjeksiyonu ile şişirilerek idrarın geri kaçmasının engellenmesi.