PERKÜTAN NEFROSTOMİ AMELİYATI BİLGİLENDİRME VE ONAM FORMU
Karın arka yan duvarından (böğürden) böbrek içine idrar drenaj tüpü (katater) konması işlemine perkütan nefrostomi takılması adı verilir. İşlem sırasında böbreğe karın arka yan duvarından bir iğne ile girilip, girişimin yapılacağı bölgeye lokal anestezik madde verilerek hastanın işlem sırasında ağrı duyması engellenmeye çalışılır. Cilde yaklaşık 1cm’.lik küçük bir kesi yapılır. İçinden kateter geçmesine izin veren bir iğne ile ultrasonografi eşliğinde böbrek içine girilir. Böbreğe girildikten sonra iğnenin içinden bir kateter geçirilerek kateterin bir ucu böbrekte diğer ucu ciltte bırakılır. Bu kateter üzerinden geçirilen farklı kalınlıklardaki tüplerle ciltten böbreğe kadar olan kısım genişletilir. Genişletilen bu yoldan yine kater üzerinden böbrekteki idrarın drenajı sağlayacak nefrostomi kateteri geçirilir ve kateterin bir ucu böbrek içinde diğer ucu cilt dışında bırakılır. Kılavuz olarak kullanılan kateter çıkarıldıktan sonra kateter cilde dikişle sabitlenir. Takılan bu nefrostomi kateteri ile böbrekteki idrar dışarıya katetere bağlı bir torbaya akıtılır.
Lokal anestezi uygulamasının içerdiği riskler ;
Anestezi yeterli düzeyde etkili olmayabilir ve işlem sırasında bir miktar ağrı duyulabilir.
Kullanılan lokal anestezik maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda solunum ve kalp durmasına kadar ilerleyebilen alerjik reaksiyonlar görülebilir.
Lokal anestezi yapılan bölgede bölgesel reaksiyonlar(kızarıklık, kaşınma, şişlik, ısı artışı gibi) görülebilir.
Hastalığınız hakkında bilmeniz gerekenler
Böbrekten mesaneye uzanan idrar yolunuzda idrarın akışını tam ya da kısmi engelleyen bir durum veya böbrekle mesane arasındaki idrar yolundan karın içine idrar kaçağına neden olan bir sebep (kaza, kurşunlanma, bıçaklanma, cerrahiye bağlı v.b.) söz konusudur. Böbrekteki idrarın boşaltılamamasına bağlı olarak böbreklerde şişme ve böbrek fonksiyonlarında bozulma ortaya çıkmaktadır. İdrar kaçağı varlığında ise karın ağrısı, bulantı-kusma, karın içinde enfeksiyon gelişimi, böbreklerde şişme ve böbrek fonksiyonlarında bozulma ortaya çıkabilmektedir. Bu durumların önlenmesi, tıkanıklığa veya idrar kaçağına yol açan nedenlerin düzeltilmesine kadar böbrekleri rahatlatmak ve idrarı boşaltmak için perkütan nefrostomi kateteri takılması gerekmektedir.
Girişimin yapılmaması durumunda neler olabilir ? :
Böbrek çıkımı ile mesane girimi arasındaki idrar yolunuzda idrarın akışını tam ya da kısmi engelleyen bir durum veya böbrekle mesane arasındaki idrar yolundan karın içine idrar kaçağına neden olan bir sebep (kaza, kurşunlanma, bıçaklanma, cerrahiye bağlı v.b.) mevcut olup böbrekten idrarın boşaltılamamasına veya karın içine idrar kaçağına neden olmaktadır. İdrarın boşaltılamaması durumunda böbrekte genişleme ve ağrı, idrar yolu enfeksiyonu gelişimi, böbrek fonksiyonlarında bozulma, taş oluşumu gibi komplikasyonlar gelişebilir. İdrar kaçağı varlığında ise karın ağrısı, bulantı-kusma, karın içinde enfeksiyon gelişimi, böbrekte şişme ve böbrek fonksiyonlarında bozulma ortaya çıkabilmektedir. Böbrek fonksiyonlarının bozulması sonrasında diğer böbrekte de fonksiyon kaybı olması durumunda kanda üre ve kreatinin yükselebilir ve zamanla bulantı-kusmak, halsizlik, bilinç bozukluğu, koma, solunum baskılanması ve hatta ölüme kadar ilerleyen durumlara yol açabilir. Bu durumların önlenmesi için hastaya periton yada hemodiyaliz uygulanması ve hatta sonuçta böbrek nakli yapılması gerekebilir.
Nasıl bir tedavi/girişim uygulanacak :
Lokal anestezi kullanılır. Yan taraftan, karın arka yan bölgesinden ciltten böbreğe uzanan bir idrar drenaj tüpü (nefrostomi kateteri) konarak idrarın drenajı sağlanır. Girişimin şekli yukarıda tariflenmiştir.
Bu girişime alternatif olarak uygun ve seçilmiş vakalarda üretradan (işeme kanalından) girilerek endoskopik olarak double-j kateter takılması denenebilir. Başarı şansı perkütan nefrostomiye göre düşük olup hasta ve hastalığa bağlı olarak %50-80 civarındadır.
Diğer bir alternatif te nefrostomi kateterinin genel anestezi altında açık cerrahi girişimle takılmasıdır. Başarı şansı %100’e yakındır ancak anestezi ve cerrahiye ait riskler taşımaktadır.
Hastanın girişimin şekli, zamanı, yan etkileri, başarı oranı ve başarıdan ne kastedildiği, girişim sonrası ile ilgili soruları :
Girişim önceden planlanmış olarak veya acil durumlarda (hastanın hiç idrar çıkaramaması, idrar akımında tıkanıklık nedeniyle diyaliz endikasyonuna neden olan ek üre-keatinin yüksekliği ve asidoz varlığında, karın içine idrar kaçağına neden olan bir sebep (kaza, kurşunlanma, bıçaklanma, cerrahiye bağlı v.b.) varlığında) acil olarak yapılır.
Girişime ait bazı olası komplikasyonlar mevcut olup bunlar;
Operasyon sırasında vücudunuza verilen pozisyona bağlı olarak operasyondan sonra kas ağrıları olabilir.
Büyük böbrek damarlarında veya retroperitondaki damarsal yapılarda yaralanma oluşabilir ve kanama
olabilir. Bu durumda ek cerrahi girişim ve kan nakli gerekebilir
Katater veya iğne kullanırken nadiren barsaklara zarar verilebilir ve cerrahi tedavi gerekebilir.
İdrar tüpün etrafından sızabilir ve sık sık pansuman ihtiyacı olabilir
İğne ya da katater yerinden çıkabilir veya idrar çıkışı bloke olabilir. Yeniden yerleştirme işlemi gerekebilir.
İdrar yolu enfeksiyonu gelişebilir ve hastanın yatırılarak damardan ilaç tedavisi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir.
İdrar yolu enfeksiyonunan yada girişime bağlı retroperitoneal veya intraperitoneal abse gelişebilir ve
antibiyoterapi ve ek cerrahi girişime ihtiyaç duyulabilir.
Takılan kateterin yerinde olup olmadığının anlaşılabilmesi için kontrast madde verilerek film çekilmesine
ihtiyaç olabilir.